Cumartesi, Haziran 27, 2009

Aşkın sen hali ...

Yaşayacaklarımla değil yaşadıklarımla ilintiliydi aşk. Ve ben hangi haline dokunduysam aşkın seni buldum avuçlarımda.

Baktığım her yerde senin olmanı istemek ya da seni bulmak için bakmak, gözlerime ettiğim en büyük ihanetti kendi lugatımda. Tüm yolların sana çıkmasını istediğimde yollarımın bittiğini fark ettim. Seni aramaktan yorulmamıştım ama seni bulamamak yüreğimin en büyük yükünü sırtlamaktı hayatta.
Hak etmiş miydim diye düşünüyorum, ” böyle olmalı “ sözlerinin arkasına sığınarak “hoşça kal “larla süsleyerek ardına hiç bakmadan gidişini izlemeyi.
Aşkın hangi dilinde ya da kitabında yazılıydı seviyorum derken ayrılmak söyle?
Sevmek, gitmek kadar ucuz olmamalıydı. Ya da sen bahanelerini bu kadar ucuzluğa sığdırmamalıydın…

Evet, hiç bir affı yoktu gidişinin... Yaşattıklarının, uykusuz gecelerimin, acılarımın, gözyaşlarımın sensiz kalışımın affı yoktu…

Aynı şarkıyı tekrar tekrar, avazımın çıktığı kadar söylemek gibiydi sana olan dualarım… Ben nasıl bir günah işlemiştim Allah’ım?

—Gelmemiştin… Gelmeyecektin de… -

Darağacındayım... Ayrılık ipini geçirdim boynumdan… Cellâdımsın it iskemlemi ayaklarımın altından…
Sensizliğim ecelimmiş, bu da aşkımın en kötü hali imiş… Yoklugunda anladım…

Benim aşkım sen halindeydi tüm atışlarında kalbimin ve ben seni aşkın her halinde sevmiştim… Sen aşkı kendi halinde yaşarken…

02.12.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder