Pazar, Temmuz 12, 2009

Canınız Acımasın

Önemli bir seminerdi. İnsanlar para ödeyerek katılmışlardı bu seminere.


Konuşmacı sahneye çıktığında elinde 100 dolarlık bir banknot vardı. Elindeki 100 doları havaya kaldırarak bütün katılımcıların dikkatini çekti. Bu parayı kim ister diye sordu.

Eller kalkmaya başladı. Konuşmacı bu parayı sizden birine vereceğim ancak öncelikle yapmayı düşündüğüm birkaç uygulama var dedi.


Topluluğun ilgisi artmıştı .


Sonra Konuşmacı parayı buruşturdu.


Hala bu parayı isteyen var mı diye sordu.


Eller yine havada idi. Bu sefer konuşmacı parayı yere attı.


Ayaklarının altına aldı. Üstüne defalarca bastı.


Artık para hem buruşuk, hem pisti.


Ancak eller hala havada idi. Ayak altındaki o pis parayı herkes istiyordu.

Konuşmacı eğildi, yerdeki parayı eline aldı.


Burada çok önemli bir şey öğrendiniz dedi.


Ben paraya ne yaptıysam, siz umursamadınız, parayı yine de istediniz.

Çünkü benim ona yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi. Çünkü O hala 100 dolardı.


Çıkaracağımız ders şudur:

Hayatımızda çoğu kez verdiğimiz kararlar veya hayat şartları nedeniyle hırpalanır, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, takdir edilmeyiz, kıymetimiz bilinmez, kendimizi kötü hissederiz, fakat ne olduğu yada ne olacağı önemli değil.

Unutmayın hiçbir zaman değerimizi kaybetmeyiz, temiz yada pis, hırpalanmış yada kırılmış, bunların hiçbiri önemli değildir.

Önemli olan bizim ne olduğumuz ve ne gibi yeteneklere sahip olduğumuzdur.


Kıymetinizi bilmeyen insanlar sebebi ile canınız incinmesin!

Siz ne olduğunuzu biliyorsunuz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder