Pazartesi, Ağustos 31, 2009

Neyzen Tevfik .. +18 ...


Neyzen'im geldi sabah sabah..Hastasıyım bu adamın,küfür belkide bu kadar cuk otururdu sözlerine..Neyse öze bakın öze ... Hak edene gitsin bu laflar efendim..(:

"Türk milleti gariptir

her lafı kaldırmaz

ibne dersin kızar da

s.kersin aldırmaz..

şu bok’a bok demeyin

boklar duyar ar eyler.

bok’un üstüne bir zerresi konsa

bok’u mundar eyler."

"Bir gün Neyzen tevfik'i meyhaneden çıkarken gören eski bir dostu kendisine sitem edip ona çıkışmak istedi. 
- Vallahi Tevfik Efendi, seni meyhaneden çıkarken görmek, beni son derece üzdü. 
Neyzen Tevfik cevap verir:
- Hemen geri döneyim öyleyse!"

Uykum var kısa kesiyorum yine devam ederim,saat 7.00 oldu yahu ( : İyi sabahlar efendimm.. ( :


Pazar, Ağustos 30, 2009

Zafer Bayramımız Kutlu Olsun!

Son günlerde millet olarak huzursuzuz.Gündem habire başka yerlere kaydırılıyor asıl başımızdakiler bizi günden güne yontarak kendileri nirvanaya eriyorken..

Az önce de tsk diye google amcamda arama yaptığımda gerizekalı bir gazetenin idiot beyinli bir yazarına denk geldim.Aslında bu tarz insanları asla okumam.Onlar çünkü hep zırvalarlar can sıkarlar kendilerine prim yaptırırlar bide hükümetten aferim beline eline kuvvet hadi goççuumm bayıra karşı yatır beni tırmala beni kaşı beni diyerek pohpohlamasını severler çünkü.Ekmekleri yağlanır..Başlık bu 'TSK'nın yaptığı ahlaksızca bir din istismarıdır'.Google amcamdan arattırın çıkar..Tsk ya yüklenmişte yüklenmiş..Tamam bazı konularda yapılanlar akıl dışı ama askerlik kurumu yahu bu.Zaten mantık aranmıyor orda.Ama hepsinin bir nedeni var işte.Kaldı ki ne olursa olsun sen işine geldiği için bu şekilde eleştirme hakkına sahip değilsin.Rant sağlamak için bulduğun bir iki istisnayı koskoca Türk Silahlı Kuvvetlerine yıkmak kadar aptalca bir hatayı anca senin mercimek beynin yapabilir zaten.Sanırım öptüler seni askerde falan ondan böyle gocunuyosun.Birde nedense bu köşesindeki zırvalığı 29 ağustos gibi bir günde yapıyosun.Zafer Bayramının arifesinde yani..Yüklenin yüklenin siz TSK ya..Artık nasıl bir tokat nasıl bir darbe yersiniz orasını bilemem..Şimdi ergenekondan alırlar beni :D Öptüm sizi..

Tsk sitesine girmemdeki asıl amaç Kemal Başbuğ'un Zafer Haftasıyla ilgili yayınladığı mesajı paylaşmaktı..Mesajı burdan sindire sindire okuyabilirsiniz canlarım..

Unutmayın ya da (sözüm mercimek beyinlilere) unutturmayın bugünün anlamını önemini.Bu Zafer hepimizin.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin!Çünkü bizler bu günlere ordumuzun o zamanki mücadeleci halkımızın ve Baş Komutan ATATÜRK'ün sayesinde geldik.Şuan dış mihraplara bağımlı gibi bir yönde hızla ilerlesekte o zamanlar bunun bağımsızlık savaşını verdik.Bir amerikalı,yunan,italyan yada fransız olmamak için.Bizi hayvan gibi gören insanlık dışı hareketlere maruz bırakan köle gibi olan insan yapmak isteyenlere inat bu vatanı onlara yedirmedik.Unutmayın..Unutturmayın..

Başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm silah arkadaşlarını,şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum.İyiki vardınız,iyiki hala varsınız!

Tüm ülkemizin Zafer Bayramı kutlu ve mutlu olsun...

Cumartesi, Ağustos 29, 2009

MerveM'in içindeki "ben"ler.. Mim..


Canım fıstığım Cat'im tarafından mim'liyim  :) Konusu içimdeki kadınlar..Yani içimdeki "ben"ler..Kaç tane ben var bende bilmiyorum ya da ben kimim içimdeki benler neler..Beraber bakalım..:)

MerveM duygusaldır,sevmeyi sever.Yazılarıda zaten genelde bu yönde.Isındıysa eğer bir insana çok kolay sever.Yüreğinin kapıları sonuna kadar açıktır sorgusuz sualsiz..Bundandır kırılmaları çünkü karşısındakinide O'nu bu kadar sevmesini bekler ama nafile.Sevmez.Ya da bir nedeni vardır elbet belki de bir bahanesi.Gider..Ve başkaları gittikçe MerveM küfreder bu hale..Ağlar sızlar dünyayı zindan eder.Ha bunun ne zaman geçeceği de belli olmaz,belki 1-2 ay üzülür belki senelerce.Evet senelerce kapatır kendisini yüreğindeki zindana,ne çıkarmasını bekler başkasının ne de kendi çıkmak ister..

MerveM delidir.Kimsenin aklına gelmeyecek delilikleri yapar.Manyaktır yani.Arkadaş ortamında kırıp geçirir herkesi.Gülmekten karın ağrısı yapar doz aşımında.MerveM bunu asla yapmaz,yapamaz denmez çünkü yapar ve piste gaza gelir daha fenasını yapar.

MerveM kincidir,tersi pistir.Evet feci kinci.Yani kolay sevdiği gibi kolayda nefret edebilir.Ettiğinde de dünyayı zehir eder.Bunun acısını öyle bir çıkarır ki doğduğuna doğacağına pişman eder.

MerveM asabidir,sinirlidir.Gözü  döner.Yani  canını kim sıkarsa bu ailesinden biri olsun ya da en yakını.Hiç farketmez lafını esirgemez.Öyle şeyler söyler  ki senelerce bunun acısını çeker karşısındaki.İyiliğine iyi ama kötülüğüne de bi o kadar kötüdür.Allah MerveM'in şerrimden korusun diyorum:D

MerveM hislidir,hisseder.Bir insan hakkındaki ilk düşüncesi neyse her zaman son düşüncesiyle aynıdır.Arkadaşına dürtüp " ben bunu hiç hazetmedim bak var bunda bir pislik" derse mutlaka 2-3 güne kalmaz onun pisliğini görür ve "ahanda gördün mü ben sana demiştim" der.Ve ben sana demiştim lafını o kadar çok söylerki artık gına gelir.Bazen bunu bile bile de üzülür ama bu kendi aptallığıdır yapıcak birşey yok.

MerveM kaçın kurasıdır,heryerde bir kulağı vardır.Şimdi siz sanıyormusunuz ki MerveM buralarda olan biteni bilmez saftır saf..Al saf..Herşeyide bilir ama bilmemezlikten gelir.Çünkü karşısındakinin itiraf etmesini bekler.Etmiyosa da zamanı gelince lafını sokar gider.

MerveM kıskanç birde alıngandır..Acayip hemde.Yani bu sadece sevgili anlamında değil,kız arkadaşları yada normal erkek arkadaşlarınıda kıskanır.Sanır ki herşey herkes onun.Aman bi sahiplenmeler bi benim dağılın uleynncilikler ama sonra dumur vakasını çok yaşar bi tarafında patlar buda..Ama sevdiği içindir kıskançlığı kötü bir niyet değil.

MerveM 10000 arkadaşı 1000 tane de dostu olsa yalnızdır,duygularını yalnız yaşamayı sever.Enteresan birşey bu ama öyle.Yani çevresine hiçbirşeyi yokmuş gibi davranabilir ama o an içi kan ağlıyodur.Bunu nasıl anlarız derseniz kesinlikle tek belirtisi içkisini alır sigarasını stoklar ve bilgisayarın başına geçip kimse beni rahatsız etmesin moduna girerse bilin ki bu ruh hali içindedir.İçiyosa sebebi vardır yani ve bu sebepler hiç bitmez çoğunlukla içer zaten.En yakın arkadaşlarına bile söyleyemez içindekileri çok zorda kalmadıkça.En canı İsmail ve Çağladır.Bir onlar anlar MerveM'in halinden.Onları da kardeşlerinden öte sever ve her ne pahası olursa olsun hep bi şekilde yanında olur.MerveM'i ağlayarak görmekte çok zordur hatta bu imkansızlıkla bir seviyededir.Anca ya çok içer duyguları depreşir ya da başına kötü bir iş gelmiştir..

MerveM müzik hastasıdır.Müziksiz yaşayamaz.Banyoda,otobüste,uyurken,uyandığında,temizlik yaparken bilumum herşeyde müzikle bulur kendini.Özellikle nostalji takılır ve slow müzikler dinler.Ve bir şarkıdan bıkana kadar dinler.İçerse de söyler deli gibi çünkü en güzel o zaman sesi çıkar.

MerveM doğrularından vazgeçmez,siyasi olduğunu belli etmese de bu yönü ağırdır,Mustafa Kemal Atatürk aşığıdır.Bu yöndeki tartışmaları onu sinir harbine sokar genelde.Bildiğinden şaşmaz.Çünkü okur,bilmeden de laf söylemez.Bu konuda tartışmadığı insan yoktur.Kimseden de korkusu yoktur.Eğer konu Atatürk ise MerveM'de akan sular durur.O'nu sevmeyenle aynı yolda bile yürümek istemez.Bu konuda hassastır.Ülkesinide çapulsuzlara bırakmayacak kadar elinden geldiğini yapmaya çalışır.Bu uğurda gözü karadır.

MerveM dengesizdir.Ne yapacağı belli olmaz.Şimdi gülüyorsa iki dakika sonra hüngür hüngür ağlayabilir.Bir insanı severken aynı zamanda ondan nefret edebilir.Ne dediği belli olmaz.Aklı gel gittir.Unutkanlık hat safhadadır.

Aslında daha sıralardım ama uzatmayayım beni tanıyanlarda benden kaçmasın dedim:Pp

Şimdi kimi mimlesem diye düşünüyorum ama herkes mimlenmiş yahu:))) Bana kimse kalmamış:Pp

Yaparlarmı bilmem teklif benden :P

Mehbup , Breda,  ikinize attım mimi bakalım :) 

Cuma, Ağustos 28, 2009

Gün Işığı

Ne zamandır gün ışığını görmeden uyuyamaz oldum.

Aslında bu yeni değil ama uzun zamandır yapmadığım birşey.

Havanın aydınlanırken oluşturduğu mavilik,o enteresan koku beni benden almaya yetiyor..

Sorgulamaya başlıyorum herşeyi..

Bağlanmaktan korktuğum kadar bağlanabiliyorum bir yüreğe.

Bu yüzden şimdi gel-git lerim..

Hem gülümsüyorum her sözünde.

Hem de hep başka anlamlar katarak asabileşebiliyorum.

Ait olma duygusu zor geliyor sanırım..

Ya da ısınamıyorum bir bedene.

Kaçma isteğim sadece doğduğum şehre ait değil,

Keza önüme serilen yüreklerden de kaçmak istiyorum.

Ne bir gülüş, ne de bir bakış  ıslah edebilir şimdi beni..

Duygularımın parçalanmış ceset gibi savrukluğunu taşıyamıyorum.

Hepsi bu..

Perşembe, Ağustos 27, 2009

Ateşle Suyun Aşkı

Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında,
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...

Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
Al demiş;
Yüreğim sana armağan...
Sarılmış ateşle su birbirlerine
Sıkıca, kopmamacasına...

Zamanla su, buhar olmaya,
Ateş, kül olmaya başlamış.
Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
Yüreğindeki kederi de
Alıp gitmiş uzak diyarlara su...

Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları...
Aramış suyu diyarlar boyu,
Günler boyu, geceler boyu
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu
Bakmış o duru gözlerine suyun,
Biraz kırgın, biraz hırçın.

Ve o an anlamış;
Aşkın bazen gitmek olduğunu.
Ama gitmenin yitirmek olmadığını....
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki:

Ateş sudan,
Su ateşden kaçar olmuş..

Ateşin yüreğini sadece su,
Suyun yüreğini
Sadece ateş alır olmuş...


Ne güzel yazmışsın be üstad! Ne güzel anlatmışsın ateş ve su ile özdeşleşen yürekleri..
Kaçmak çözüm müdür sevda da ? Severek,O'nsuz yaşayamayacağını bilerek kaçmak..Benim aklım almıyor üstad! Almıyor işte..Neden sevdiğin halde kaçarsın? Karşındakine zarar vermemek için mi? Peki karşındaki? Sensiz yaşamayı kabullenebilecek mi? Ne kadar ateş olsa da yüreği başka yerlerde yanacağına sevdiğinin bedeninde yanmasını yeğlemeyecek mi?Ki sen su isen,buhar olmak hiç bu kadar mutluluk vermeyecek mi? Yok olacağını bile bile sevmek kana kana ve kanadığı yerden bitmek daha kutsal değilmi?Hayatta mücadele etmenin anlamı nedir ki ?..
Vazgeçmelerin hiç bir kabulü yok üstad! Yok..
Değil mi ki bir yüreğin içinde kalabilmek O'nunla  göğüs gerebilmek hayata?Gözler aynı yere baksa,aynı damlalarda ıslanılsa,aynı ekmek paylaşılsa,güneşin doğuşunda uyanmak beraber ve batışına şahit olunsa,saçında çıkan beyazlıklıklar ve yüzün kırışıklığı O'nun yanında koymasa insana,hepsi güzel anlarımızdan bir parça diye mutlu olunsa aynaya bakıldığında?Çok mu zor üstad?
..
Sen bana bakma..Ben "Su" yüreğiyle çekip gidenin "Ateş" kadar kabullenemedim gidişini.Yediremedim yüreğime bu vazgeçişi..Ama o da ödeyemesin üstad! Ödeyemesin bu aşkın vebalini..Yine yanacağım biliyorum ama isteksizce,belki tadına da varamadan. Ama O da buhar oluşuna üzülecek.Damla damla yok olurken,zerresi hayıflanacak haline!..Biliyorum üstad..Biliyorum..Ama hala anlam veremiyorum gidişine..Yediremiyorum dedim sana az önce..Yediremeyeceğim yıllarda geçse..



Çarşamba, Ağustos 26, 2009

Sen benim hiçbir şeyimsin..

Aslında bir o kadar da herşey..Aslında hiç birşey olamaman mesele.Yani konduramamak kalpteki yerini. Ne sevilen, ne  nefret edilen.Ne arkadaş,ne düşman.Avucumdaki,hani şu kısa hayat çizgimin bitiş yerinden başlayan acım..Gönül sızım..

Şşşşş..

Sensizliğin sessizliği bu,duyamazsın ama hisset.

Her gece yastığa koyduğunda başını uyuyamıyorsan eğer hemen,kalkıp bir sigara daha yakasın geliyorsa uykusuzluktan şişen gözlerine inat,sende de eksik kalan birşeyler var..

Bu karanlığa renk ol sevgili.Bu sessizliğe gürültü ol..

Sevgisiz,sessiz yaşadığın her an;düştüğün kuyunun dipsizliğine hayret edeceksin..Ve sadece taş atıcaklar, çekmesini beklediklerin..

Ah sevdiğim..

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin....

Cumartesi, Ağustos 22, 2009

Sarmaşık ile Gündöndü

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqKaZEj14F8WSxZDhrSeKHJtjI8DIzl-HYdcTws8tcAlQ0Lj7wqTuM2p1b5ppR_9xPeeb5WPH2p6fS5Eugk26AwOL4jkC-aGxR8E-84sKbClzq8wzLeboEVAXN8DDjL3vjpyLTJM8khd9O/s400/aycicegi.jpg



Bahçenin birinde güneşe sevdalı bir Gündöndü yaşarmış
Onun dibinde de gündöndüye sevdalı bir Sarmaşık .
gündöndü nün gövdesine sımsıkı sarılır.yüzünü ona dönsün onu sevsin diye umutla beklermiş
Gündöndü ise her sabah güneş doğduğunda yüzünü sevda ile göğe çevirip hayran hayran güneşe seyredermiş.
Sarmaşıkcık çaresiz daha bir sıkı sarılırmış gündöndüye.
Ama nafile ,gündöndünün aklı güneşte.
Akşam olup da güneş battığında ,sevdiğini yitiren gündöndü boynunu büker içine kapanır kalırmış üzüntüden
Sarmaşık daha sıkı daha sıkı yapışırmış o zaman
Gel gelelim sabah olduğunda gündöndünün yüzünü kendisine çevirmeyeceğini,güneşle gündöndünün arasına giremeyeceğini bir daha anlamış.

Ama bir sabah minik Sarmaşık uyanınca ne görsün
İlk defa sevgili gündöndüsünün yüzü güneşe değil kendine dönük.
Sevinçten az kalsın çığlık atacakmış ki,gündöndüsü öldüğünü anlamış .
Çünkü sarmaşık sevdiğinin yüzünü kendisine çevirmek için onun gövdesine sarıldıkça ,yavaş yavaş onu boğduğunu öldürdüğünü hiç fark etmemiş.

Gündöndü ölünce sarmaşığın sarılacağı bir şey kalmamış
Zamanla oda sararıp solmuş
Sonra çiftçinin biri gelmiş ikisini de bir kenara koparıp fırlatmış..


Kendimiz için birşeyler yaptığımızı düşünürken,karşımızdakinin ne hissettiğinin farkında olamayız.Bu hikaye bunun için en güzel örnek..

90'lı yıllardan seçmeceler "Çelik "

90'lı yıllardı kendimi bulmaya başladığım yıllar.Ayrı bir tadı vardır bende..Ayrı bir duygusu..Eskiden kasetler vardı tabi böyle mp3 olayları yoktu.Ya kaset alıcaktınız ya da radyo dinleyecektiniz.Beğendiğim sanatçıların kasetlerini alırdım o zamanlar,ya da bu boş kasetler vardı ya hani 60'lık ya da 90'lık,onlardan alır radyoda beğendiğim şarkıları çekerdim.Arada ses kayıtları da yapmıyor değildim :) Müzik benim hayatımın olmazsa olmazıdır.Müzik dönemine bakarsak 90'lı yıllar bana göre Türk pop müziğinin en tavan yılları.Hatta aylar önce Okan'ın programı disco kralındaydı sanırım orda işlenmişti.En enteresan şarkılarında çıktığı en güzel şarkılarında var olduğu yıllar 90'lar..Günümüz piyasasında eline mikrafonu alan şarkı söylüyor furyasına ne kadar da dönse o zamanlar albüm yapanların çoğu enstrüman çalan kişilerdi.Sadece müzik açısından değil tabi ama ben şimdilik müzik açısından ve belirli kişilerden gideceğim.

Ve bugünün talihlisi Çelik..

http://www.dinlefm.com/album/celik.jpg

Asıl adı : Çelik Erişçi.

1966 yılında İstanbul'da dünyaya geldi.

Aslında müzik dünyasına İzel - Çelik - Ercan olarak atıldı..91' yılında Özledim şarkısıyla ilk albümlerini çıkardı grup..



Komik ama bir o kadarda tatlılar değil mi?

Çok dayanamadı Çelik..Ayrıldı gruptan..Neden ayrıldı bilemicem şimdi..Ama iyi etti.Solo albümleri tabiki o yıllar için çok daha güzeldi.Yoksa dongi dongiden bahsetmiyorum.Aslaaaa...

1994 yılında "Ateşteyim" albümüyle tek tabanca takılmaya başladı..Ateşteyim şu;dum ka ka ka ka ateşteyim ateşte ateşte aklım gitti bir kıza işte hayır mı şer mi bilmem ama ateşteyim ben ateşte naralarını attığı ve zamanında dilimize dolanan şarkılardan biridir..

Bu albümdeki en güzel şarkısı aslında " Meyhaneci "şarkısıdır..Geçmiş aylarda telefon melodim olarak kullanmaktan zevk duyduğum hala hoba diyerek içip oynadığım şarkıdır..Hatta en sevdiğim kısmı; meyhaneci durma söyle bu gece aşkın asıl adı çile mi sence? Ne çilesi babam sanki işkence..İçiyoruz yine bu gece.İçiyorum her gece,her gece başka bir eğlence..İçiyorumm gönlümce hayat güzel sevince..Diye avaz avaz bağırttırma potansiyeli yüksek bir şarkı...



1995 yılında "Benimle Kal" isminde 2. albümünü çıkarmıştır..İşte bu albüm Çelik'in müzik dünyasında tavana fırladığı albüm olmuştur bence..En güzel ve en tadı damağımızda kalan şarkılar bu albümde yer alır..

"Afedersin".. Bu şarkı nasıl anlatılabilir ki? Sevdiğine yüreğini bırakasın gelir..:)
Her gün yeni birşeylerden vazgeçiyorum..Dün de canımdan vazgeçtim sonuna kadar..Değersin her bir saat yeniden ölsemde,kaldı ki ben kimim ölmüşüm kalmışım?..Afedersin halime itiraz etsemde can fazla gelir sen varken hücrelerimde,haykırırım isteyenin bir yüzü kara vermeyenin nur olsun böyledir bizde...;)





Yine bu albümde bulunan " Atam " şarkısı Atatürk sevgisinin ne kadar fazla olduğunu kısmen de beli ediyor..Bu yüzden de daha çok seviyorum bu adamı..




Hala dinlemekten bıkmadığım insanın içine işleyen bir diğer şarkısı.." Dilberim.."
Bu canı uğruna heba etmişim derken salya sümük ağlamamıza neden olur..




İşte bu şarkı sadece albümün değil Çelik'in de Çelik olmasına neden şarkıdır..Evet " Hercai" dediğinizi duyuyorum.Tam üstüne bastınız..Gel yarim ol derken çağırışı yüreğimizi cız eder..Ayrıca klibi de bir o kadar ilgi çekicidir..




Bu albümünün en fıkır fıkır ve insanı gümleseten şarkısıdır " Nazına Ölüyorum" ..Gel yanıma sarıl yenidenn ne çok özledim seni bennn..Tükenen ümitlerimi yeniden taşır yenidennn...Kısmı beni nazına öldürür..:)

Sevemem sevemem başkasına hiç göz süzemem,yalvarırım uzak durma ne olur;başkasını sevemem..Der " Sevemem " şarkında da..


Bu güzel albümünden sonra belki kesmeyecek olan ama yine de sağlam şarkılarının bulunduğu 96' yılında çıkardığı " Yaman Sevda " albümünün aynı isimli şarkısı, ah sevda ah sevda böyle yamann sevda..şarkısı da hızlı ritimli,tam Çelik şarkılarından dedirtecek cinsten...

En sevdiğim şarkılarından " Bu şehirde " şarkısını hangimiz söylemedik ki sevdiğimize?..Bu şehirde sana aşık sana tapan biri var..Oyy oy..

Diğer güzel şarkısı " En sevdiğim olurmusun " dur. En sevdiğim olursan eğer,canım inan herşeye değer en sevdiğim olursan eğer.Aşkım inan başka,değişmem seni başka aşka,bambaşkasın sen bambaşka;en sevdiğim olurmusun? Diye söylettirir ...

Peki söyleyin; kim her sabah bir karanfil koyar gider baş ucuna,kim okşar gözlerini sana her bakışında?Tabiki Çelik...Kim daha çok seviyor..Ben ben ben...:)

Bu albümünde de Atatürk'e olan sevdasından yer etmiş.Yüce Atatürk isimli şarkıyı dinlemelisiniz..

Bir sonraki albümü de " Sevdan Gözüm Bebeği" ile bir kaç parçayla gündeme gelmiştir.Albümle aynı adı taşıyan şarkı ile "Ayrılık deme bana " ne olur ne olur damarıma basma..Ya canımı al ya he de bu adama çünkü o artık sensiz yapamıyor..Şarkısı hit olmuştur.

Bu albümünden 1 sene sonra iki adet albüm çıkarmış.İlki " Sevgilerimle" albümü.Eski güzel şarkılarının derlendiği..Sanırım Çelik yavaş yavaş pilinin bittiğine inandırıyor kendisini ve bu da 90'lı yılların sonuna doğru denk geliyor..

Neyseki aynı yıl çıkarttığı diğer albümü " Onu Düşünürken" durumu biraz toparlıyor...

Bu albümden akılda kalan parçaları, " Ah yar " " Benimle evlenir misin?" "Var mı be " ve " Veda etmem" isimli şarkılarıdır..

Ah yar isimli şarkısı benim favorimdir..Ayrıca bu şarkıya ait klibinde de Çelik uzun saçlarının aksine kısa saçla karşımıza çıkıyor..Bence yakışıyorda..







Yarın ölürsem gidin yare söyleyin
Gönlüm ona yazıldı ona tutuldu

Ah yar yaralıyım yaralı
Ah yar gönlüm kara sevdalı
Ah yar yaram senle sarılır
Seni bana beni sana yazmışlar

Gönlüm sana yazıldı sana tutuldu
Cezam hemen kesildi adı ömür oldu

İşte böyle..Çelik 90'lı yıllarda yakaladığı bu güzel popülerliğin değerini bildimi bilemedimi size bırakıyorum.2000li yıllarda da güzel şarkıları vardır elbet ama bu kadar kalitelileri bir daha çıkmadı..Ama 90'lı yıllardaki etkisi kesinlikle yadsınamaz..

Sevgiler...

Cuma, Ağustos 21, 2009

Oscar neyim halt etsin en iyi ödülleri kaptım ben...

Bu ödül canlarımm hem ஐ๑leithycat๑ஐ hemde KADİR SEVİN tarafından verildi.
Kendilerine canı gönülden teşekkür ediyorum :)

Yanık Saçlı Kız'ım yorumunun hastasıyım :) http://leithycatsemish.blogspot.com
Sinema kadirden sorulur :) http://sinemarket.blogspot.com


İşte ödül kazananın yapması gerekenler:

1)Sizi ödüllendirene teşekkür edin.
2)Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
3)Ödülün logosunu yayınlayın
4)7 yaratıcı blogeri ödüllendirin
5)Bu 7 bloğun linklerini yayınlayın
6)Ödellendirdiklerinizi bundan haberdar edin
7)Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

Ödüllendireyim ama artık yaparlarmı bilemem,beni ve bu ödülü kırmazlar umarımmm..:)Ama ben 7 kişi bulamayacağım herkes ödüllenmiş çünkü:P

Üç tas has hoşafım :) http://visnehosafi.blogspot.com/
Bevren..Yeni keşfettim ama yaratıcı bir blog bence..:) http://bevren.com/
Ben ona küsüm aslında ama :)) yaratıcı biri olarak gördüğüm için onu es geçemiyorum.. http://pelikanwt.blogspot.com/

Diğer yaratıcılar ödüllendirilmişler :) O yüzden malesef bu kadar..

Hakkımdaki ilginçliklere gelirsek,ilginç sayılırsa tabi:P

İlk olarak çok dengesizim..Burcumun özelliklerindendir bu ama ben hakikaten dengesizim.Birisini çok severim mesela bir gün..Ertesi gün nefret ederim.Çok gülüş cümbüşüm.Bir anda buz kesilirim.Millet neye uğradığını şaşırır.Ne zaman nasıl tepki vereceğim belli olmaz.Ve tepkimde feci olur..Kimse benim sol yanımı görmesin yani:P



Boğazım benim iğrençtir..Şöyle ki ben baklavanın yanında tam yağlı bir peynir yiyebilirim.Ayrıca bu da çok hoşuma gider.Beni dengeliyor.Yumurtayı çok sevdiğim için her türlü yumurta yapabilirim.Hatta bir ara kıbrısta yurtta kızlarla yumurtalı makarna bile yaptık..Nasıl demeyin valla çok hoş oluyor.Kuru fasulye en az 10 yıldır ağzıma sokmam.Dere otunu tadı benim midemi bulandırır onu da yiyemem.İşkembe,domates,yoğurt çorbası haricinde çorba yiyemem.Balıkta hamsi hariç hiçbirşey ağzıma süremezken, midye kalamar hastasıyımdır.Ayrıca kokoreç yerken aldığım zevki hiç bir yerde alamam:D

Kapalı bir yerde duramam.Uyuyamam.Kışta olsa yazda pencerem hep açıktır.Bu biraz burnumdan nefes alamamaktan kaynaklanıyordu.Burnumu kırdırdım ama bu bende bir tik gibi kaldı.Sanki boğulacakmışım gibi oluyorum..

İhmalkarım..Yani özellikle şu telefon konusunda son zamanlarda hiçççç uğraşasım yok.Yani bu sadece telefonla da ilgili değil.Bilgisayar başına gelirim.Bir konu yazmayı düşünürüm.Ya boşver merve diye söylenir vazgeçerim.Arkadaşlarımıda bu yüzden çok ihmal ettim..Üzgünüm..:(

Çok unutkanım.Az öncede telefonu şarja koydum ama açmayı unuttum:D Açıcaktım sözde..Habire birşeyler unutuyorum..Hatta geçen sene nüfus cüzdanımı aradım bulamayınca kaybettim sanmıştım ama meğer evde dosyanın içindeymiş.Şimdi iki nüfus cüzcanım var:D

Hiç birşeyden korkmam şu böcekten korktuğum kadar. Ve tiksinirim feci halde..O yaratıkların var olduğu yerde uyuyamam.Bir kere görmem yeterlidir.Huylanırım.Kaşınırım vs vs..ıyy..

Son olarak sakız çiğnenmesinden ve ünlem işareti kullanılarak mesaj yazılmasından nefret ederim.5 sene önce kıbrıstayken çok yakın arkadaşımın kalbini bunun için kırdım.Keza Emetteki kızlarında canına okuyorum bu yüzden ve Allah'tan öğrendilerde bakışımdan anlıyorlar:)) Mesele sakız değil.Sakızın nasıl çiğnendiği.Sevişiliyor sakızla resmen.Artık kıl kaptım bir kere ağızda gezdirilse bitti benim için.Yazarken ünlem işareti kullanmak konuşurken emir kipiyle konuşmanın aynısıdır.Ünlem işaretini kullanmaya karşı değilim sadece gereken yerlerde.Başkalarına hitap ederken asla kullanmam çünkü ben nefret ederim..Biri bana bu şekilde birşey söylese,o kişi ölüdür artık.Bu annemde olsa en yakın arkadaşımda olsa böyledir..


İşte böyle :)

On bira yın sultanı.. Hoşgeldin..

http://img43.imageshack.us/img43/5738/39259552.jpg

Şimdi ezan okundu.Artık oruçluyuz.Tabi tutanlar için söylüyorum.Belki tutuyor gibi görünüp ücra köşelerde su içmeye çalışanlar vardır.Belki de tutmak yada tutmamak işte bütün mesele bu diye felsefik girip tutmayanlarda vardır.Ben şimdilik tutuyor kısmındayım.Sağlığım izin verdiği sürece tabi.Bir de ah şu sıcaklar...Allah'ım insanın içi dışına çıkıyor!

Ahanda 5 dakika olmadı yahu ezan okunalı..Bide pis huyum vardır ezan bitene kadar suyu öyle bir içerim ki (sanki o iki gıdım su tüm günümün susuzluğunu alıcak).Artık o su benim içimde sağlı sollu dönüşlerde gluk glup diye sesler çıkartan hafif çalkalayınca da tsuuunami kıvamına gelen bir doğal afete dönüşür.Ama midemin hali böyleyken pislik dudaklarım kurudu bile.Şimdiden yanmaya başladı içim.

5 dakika önce canım sigara çekmezken şimdi çatır çatır içesim var.Sahurumu karpuzla geçiştirirken şimdi sanki karnım acıktı!Su olayına girmiyorum sanki ismini andıkça ağzım susuzluktan kapanmayacak kıvama geliyor.

Garip ulan... Nerden nereye geliyor insanoğlu..Hep kaybedince anlıyoruz nimetlerin değerlerini :D:D

23 yıllık Merve'yim ilk defa böyle Ramazan Ayı geçiriyorum.Gün nasıl geçer nasıl kandırabilirim kendimi bilmem.Uyusam böyle oruç olmaz.Uyumasan eziyet gibi gelir ki ülserim var midem çabuk ekşir..

Hani bu oruç vücut terbiye olayı ya,benim vücudum utanmaz arlanmaz bir o kadarda terbiyesizdir.Ümidi kestim iflah olmaz.Zaten Ramazan Ayı geçsin Ramazan Bayramının sabahında şöyle cevizli ya da acılı zeytinli lokumların bokunu çıkartıcak cinste yiyerek mide spazmına neden olan bir densizliğim var.Bir de bu utanmaz bünye,iftarda zeytin yada hurmayla bozar orucunu ardından bir su içer.Babası yoksa rahat rahat sigarasını yakar eğer varsa yusuf yusuf ilerleyerek odasına kaçıp birşeye bakma ayağına sigara içmeye gider.Geldiğindeki yüz ifadesi melül melül olduğu için babası salaktır birşey anlamaz. Ama yemektende bir yudum almak gelmez içinden.Gün boyu ayılır bayılır midesi ama iftar olduktan sonra olay bitmiştir..Şimdi de ben seni yemiyorum uleeeyynn der gibi gururludur.


Velhasıl Ramazan Ayına girdik.Bakalım nasıl ve kim kime giricek bu sıcaklarda bilinmez.Anti parantez bu yazımla dinsiz bu kız demeyin aksine en az ampuller kadar inancım var benim..Ama bakın lütfen en az diyorum..Hem kime ne? Kıyamette ortak olucaksanız günahlarıma o zaman karışın..Ama gıdım gıdım kaçarken o köprüden benide itersiniz be..Bırakın o yüzden sorgulamayı.Neyse..


Zaten çok kötü bir gün geçirmiştim onu da uykumu aldıktan sonra anlatıcam..

Ramazan Ayının en sevdiğim üç özelliği var.Birincisi normal zamanda biraraya çok zor gelirken sadece bu ayda herkes aynı anda sofradadır ve kalabalık yemek yeme zevkini yaşarız.

İkincisi sahurları severim.Her ne kadar su konusundaa gluk glup ları abartsamda severim.Uyku mahmurluğu ile tıkınmak ayrı bir zevk benim için.

Üçüncüsü ve en güzeli de bu ay bolca tulumba tatlısı yiyorum bee :))))))
Hastasıyım..İftardan sonraki tek fantazim...


Hadi bakalım ilk oruçlu günümüz nasıl geçicek..

Tutan herkese sabır,tutmayanlarada böö diyor uyumaya kaçıyorum :)...

Çarşamba, Ağustos 19, 2009

Sevmek mi? Sevilmek mi?

sevmek.jpg image by Ayshegul2007



Evet sevmek mi sevilmek mi? Hangisini içimize sindirmişizdir hayatımızda?

Bazen sevilmek için sızlanıp durur,başkalarına adarız hayatımızı..O'nsuz olmaz deriz,yaşamak işkence gibi gelir.

Acaba bu bizim sevme güdümüzden mi kaynaklanır?

Nasıl demeyin.Düşünün; hep birşeylere ait hissederiz kendimizi.Hep birisinin yüreğini liman kabul ederiz.Aslında bu ihtiyaç tamamen yine kendi "mutluluğumuz" içindir.Yani ilk önce kendimizin mutluluğunu önemseriz.İnsanoğluyuz elbet..

Mesela birisini deli gibi severiz.Hakikaten deli gibidir içimizdeki duygular.Şizofreni şekilde bağlarız kendimizi.Benim olmalı deriz.Ama O'nun bizimle mutlu olacağı ne malum? Ya O'nun içindeki sevgi nehri bize mi akar?

Eğer zaten beraber değilseniz akmıyordur.Yani o sizi ya sevmiyordur ya da sizin O'nu sevdiğiniz kadar coşkulu değildir.O'nun kalbi başkasındadır belkide..He bu da bizim hiç mi hiç umrumuzda olmaz.Varsa yoksa bizi sevsindir.O'nun duygusu düşüncesi umrumuzda değildir.Gözümüz bunu göremeyecek kadar körleşmiş,mantığımız bu konuda körelmiştir.

Yani demem o ki,biz sadece severiz.Ve sevilmeyi kendimizde en büyük hak olarak görürüz karşımızdaki kişi tarafından.

Çoğu yeşilçam filmlerinde bu geçer.Yoksul ama güzel esas kız mahallenin yakışıklı delikanlısı olan esas oğlana yanıktır.Esas oğlan da esas kıza tabi..Gün gelir bu esas kızın gözü yükseklere uçar.O sırada zengin ama bencil bir erkek bu esas kızı baştan çıkarmaya çalışır.Paraysa para ne isterse serer önüne esas kızın.Bu sırada esas oğlan,esas kızla yapacağı düğünün peşindedir.Hayaller kurar,gece gündüz kaytanbıyıklı bir fabrikatörün işçisidir.Ki aralarıda çok iyidir fabrikatörle..Esas kızın gözünü bencil adamın paraları malı mülkü döndürmüştür.Gönlü esas delikanlıdadır ama yıllardır çektiği sefalet ve yoksulluk bu rahatlığı kaldıramamıştır.Esas oğlanı bir güzel itip elinin tersiyle parayla yakaladığı hayata kucak açmıştır.Esas oğlan o kadar içerlemiştir ki bunu,hem kendini meyhane köşelerine atmıştır hemde fakirliğine söverek öc alma işlemlerine plan yapmaktadır.Bu arada esas kız zamanla paranın saadet getirmediğini anlar.Pişman olmuştur eliyle esas oğlanı ittiğine.Bencil adam mutludur ama.Parasıyla esas kızı elde etmiştir çünkü.O'na katlar yatlar kürkler almıştır.Daha ne olsundur.Esas kız da yanında.Oh mis..Önemli olan budur O'nun için.. Gel zaman git zaman bu bencil delikanlının işleri kötüye gitmiştir.Maddiyat epeyce gerilemiş esas kızı memnun edememektedir.E kaynak bitincede esas kız iyice rahatsız olup silkelenip kendine gelir.Para olmadan bencil adamın yanında durmak mümkün değildir.Gönlü hala esas oğlandadır..Esas oğlanda kaytanbıyıkla samimiyeti ilerletmiş bu da zaman zaman yalakalık yapma durumuna sürüklemiş ama istediğinide başarmıştır.Kaytan bıyıklı amansız bir hastalığa yakalanır ve bütün bu servetini esas oğlana bırakır.Delikanlı artık çok zengindir.İşçi olarak süründüğü yerde artık büyük patrondur.Şimdi sıra esas kızın kaçtığı artık zenginliği tırışka kalan bencil adamın işini satın almak ve esas kıza gör dünyanın kaç bucak olduğunu dedirtecek hareketler yapmaktır.Boşta durmaz bencil adamın kız kardeşi vardır o da en az esas kız kadar hoş bir hatundur.Ve iyidir de çünkü paranın saadet olmadığını o önceden anlamıştır böylece esas oğlanla aşna fişneyi rahat yapar O'na gönül verir.Esas oğlanda aslında boş değildir.Esas kız bunu öğrenince deliye döner gider bencil adama çatar.Bencil adam çat diye lafı yapıştırır ben seni zorla yanıma getirmedim paramı sevdin uleeeyyn der ve bir de tokat atar.Esas kız aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyıktır.Hem bencil adamın parasından olmuş hemde esas oğlandan olmuştur.Bir gün karşısına çıkar esas oğlanın.Delikanlı derki, fiyatın ne kadar kahpeee bende satın alıcam seni diye soktuğu laf esas kıza öyle bir girmiştir ki çıkası yoktur.Yerin dibinde villa alsa anca geçinecektir.Tabi bencil adam bu durumu yediremez ve esas kızı da yedirtmez.Kardeşini yoldan döndürememiştir zaten o esas oğlanındır artık.Gel zaman git zaman bu esas oğlanla esas kız birbirleriyle konuşmaya çalışsalarda artık iş işten geçmiştir.Ve bu olayın sonunda bencil adam ilk esas kızı vurur sonrada intihar eder.Kaytanbıyıklının parasıyla zenginliğin dibine vuran esas oğlan bencil adamın kardeşiyle kalmıştır.Artık dünya onlara güzeldir ve film böyle bitmiştir..

Hayat tabiiki filmlerdeki gibi sürmez ama öz olarak benzerdir..

Nazım Ustada der ya Tahirle Zühre Meselesi'nde: "Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil."

Bundan daha güzel açıklanabilirmiydi bilemem.Doğru..Elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart olmamalı.Sen O'nu severken karşılık beklememelisin.Çünkü bu senin gönlündür.Ve severken O'nun kalbinden izin almamışsındır.İzin almakla zaten olmayacağı için bu iş,O'nun da seni;senin kadar sevmesini bekleyemezsin.O seni sevmesin bırak sen sev..Varsın O'nun başka bir sevdiği olsun..Olsun yahu! Sevmek O'nunda hakkı..Ve bu O'nun meselesi.Sen kendi meselene bak.Sevmeyen yürekler bir taştan farksızdır.Sen taş olma.Ama başkasını da zorlama.Sevmek gönül işidir.Sevebilmek hemde karşılık beklemeden en güzel yürek işidir.

Yüreğinizi sevmelere kapamayın..Sevin..Sevdikçe büyür yürekler..Sevdikçe bir çiçeği,bir meyveyi ve bir sevgiliyi; hayat daha çok yaşamaya değerdir.

Sevgiyle kalın :)...

Salı, Ağustos 18, 2009

Bir garip "MİM"liyim blog yolunda...


Bir süredir görüyordum mim olayını ve değişik hallerde yapılıyor.Güzel birşeyde insanın canı çekiyor euheuhe:D Sağolsun beni de
mimlemiş:) O attı pasını ahanda ben tuttum oni tuttum oniii..

En sevdiğiniz blogger Pelikan Blog

Beni bu blog deryasına atan,attığı ile kalmayıp her kahrımı çeken kişidir.Beni sen yarattın Pelikann :D

Pelikan® - ait Avatar


En sevdiğim yer Denize kıyısı olan heryer

Seviyorum ulen..Özellikle Kıbrıstayken Girne limanında oturur karşıda Türkiye..Söverdik anasını sattımının adasına bi kulaç atsakta gidemezdik..Gitsemde öyle ahım şahım bir yüzme bilmem boğulurum kalırım boyumun geçtiği yerde..O zamandan beri sahil kıyıları benim ruhumu açan yerler olmuştur.

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqKTWX4wnlRaG7SIznRsmjnqzus5hr1IFKDU9E72hUbqMmzcgh2NiDcf7AVducnhtbaYN_9ct20wlmSxNssaknSQX4T0be1oWIryTqtG-ko3GISwilYI7ZFuHfQyEFMzbaTuY_Tk6ny2EO/s320/sahilde.jpg


En sevdiğim aksesuar Küpe

Aslında bir zamanlar hızmaydı da burnumu kırdırdıktan sonra ondan da feragat ettim.Küpeleri severim 5 delikte manyak şeyler takarım hiç alakasız hemde yeri gelir şıkır şıkır yeri gelir kuantum fiziği denginde...( Bu da ne demekse??)

http://www.10marifet.org/imaj/sefa97/3rdattemptnewwebsite-design042001-1-2.jpg


En sevdiğim tv programı Yemekteyiz

Anacım şuan zaten adam gibi bişey yok televizyonda annem sağolsun bu tarz şeylerin hastası.Bende uzun süre evde durmak zorunda biri olarak bu programla stres atıyorum.Habire sövüyorum mesela dereotu kullananlara.Bide şu masada kavda edip sürpriz diye yaptıkları ki herkesin genelde aynı şeydir müzik çalar millet oynar buna da sürpriz derler ya..birşey yokmuş gibi davranmaları..Ayrıca naimciydim ben.Ha birde halk adamı faikci..




En sevdiğim hayvan Yakın temasta olmadığım hayvan

Kınamayın efendim kınamayın! ben uzaktan severim hayvanı.Mesela hav hav derim onunla aynı dili konuşabilmek için.Gel pisi pisi derim ama gelmesini istemem kedinin.Zaten beni görünce kaçası tutuyor hayvanın.Kuş severim kafeste ama asla tepemde dolaşmasın.Bazen hoşttttt leynn yada yörü git lan dolanma dibinde ısırcanmı nedir de diyorum affınıza sığınaraktan.Bi ara bi köpeğim vardı şaşkın isminde..Öldü lan hayvan..Şaşırdım bende..Bi daha ııh dedim..Ondan ötürü..

http://www.gezginturk.net/editorfiles/cemy%C4%B1lmaz-sas%C4%B1%20reklam.gif


En sevdiğim içecek Alkol barındıran

Ayrım yapamadım.Yapsam vodka biraya küsecek..Sonra rakıya gidip dedikodu yapıcak.Annesi şarap beni kınayacak..Kocası viskiyle görüşmemi yasaklayacak...Falanda filan..Alkol olsun içimi hoş etsin bende teyyy teyy teyy tipinde salak bir rahatlık ve gülümseme oluşsun..




Ha bu arada alkolik değilim..Düzenli içiciyim :D:D

En sevdiğim tatlı Çikolata

Dünyaya gelmiş en güzel şey bu ya..Çikolata ve çikolatalı bilumum tüm tatlılar.Olsa da yesek mesela bi profiterol! Oyyyy acıktım..

http://www.yemektariflerin.net/editorfiles/profiterol%5B1%5D.JPG


En sevdiğim yemek Patlıcan musakka

Patlıcan ve kıymanın bileşimi..Eti de severim zaten..Yani sadece kırmızı et.Balık ve tavukla aram iyi değildir.Zaten çok seçerim şu yemekleri.Buldummu iyisinide hüpletir gümletirim..




En sevdiğim film Hayat Güzeldir

Adamları sevmesemde hatta Almanları fena desteklesemde sabun konusunda,bu film bende tuhaf bir etki bırakmıştır..Adamın çırpınışı özellikle..

http://iearn.org/hgp/aeti/aeti-1999/images/life-is-beautiful.jpg


En sevdiğim pc programı Winamp

O olmasa halim nicedir bilmem..Media player da hiç tat almam zaten.Ben müzik dinlemesem ölürüm.Kendimi depresyona nasıl sokucammmm..

http://www.sizinonline.com/wp-content/uploads/2009/02/winamp.jpg

Hatta benim winamp aynen böyle.


En sevdiğim renk MAVİ

Bütün dünya buna inansa bir inansa hayat MAVİ olsa...İnsanlar melül melül baksa ah anlasa herkes adamm olsaa! Bana göre derinliktir ve gizemlidir..





En sevdiğim çizgifilm karakteri Şirinler

Küçükken hep ormana gittiğimde sessiz oldum uslu çocuk oldum hatta lanet evlerini aradım ama bulamadım..Yine de severim ben şirinleri..Gargamel aşkınaaaaaaa...


http://img186.imageshack.us/img186/9113/41917123rs5.jpg

En sevdiğim yazar Nazım Hikmet

Aslında Nazım Hikmet,Attila İlhan,Can Yücel 3'ü bir aradadır benim için..Hatta bir kuuple paylaşayım Nazım'dan..


https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDgVaP9NUyG7mWNLOLDbvhy18og0jyjkrX50KuFqR9AS9LhGTn3edCNwT5LsP9vuulA154djTfrXEe0w-ZQaUXxyBOuUAUrVOTygDXNomeeB1cWQXCHJbDtP3-3p2goH9dDkaPi8Vmhm4/s400/nazim.jpg

Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.


İşte benim mim şeysim..Tekrar 'e sevgilerimi hörmetlerimi sunar bir günde kahveye davet ederim..Gel bak ben sana dedikodu nasıl yapılır göstercem :)))

Bende mimliyorum ulen..Pelikan yaparmı bilmem ama bela olurum yine başına kurtulmak için yapar :)))


Visnehosafi 'na atıcam topu birde beni kırmaz umuyorumm:P

Mehbup'cum çok şekerdir o da yazar diye düşünüyorum :))

Neslihan..Seni de mimliyorum:)

Yazanlara sevgiler yazmayanların kaynanası 150 yaşına kadar yaşasın emi..

Pazartesi, Ağustos 17, 2009

Bingoooo!

Hani hiç kopya çekmemişsinizdir o sınava kadar ve bu kez öyle bi soru gelmiştir ki yapabilme imkanınız yoktur çünkü hiç bişi bilmiyosunuzdur ve yanınızdaki inekten otlanasınız gelmiştir.Keza çevrenizde çatır çatır da kopya çekenler vardır ama hiç bir hoca onları göremez sizde ispiyonlayamazsınız..Tam kafanızı çevirmeye yeltenirsiniz gözetmen dibinize gelir "falanca sınavı kendi kağıdında çöz " diye uyduruk bir laf söyleyip sizin sınıftaki iki paralık karizmanızı ağzındaki sakız gibi çiğner ve pişkin pişkin bakar..Siz o an sınavdan başlayıp ta adem havvaya kadar bir söz güruhunun içine girersiniz ya..Öyle iğrenç bir haldeyim bende..

Bazı dönemlerde insanın başına üstüste kötü şeyler gelir.Bu da mı şu da mı ooo bi sağıma bi soluma olmadı baştan bi de göbeciğime hesabı şeytan açmıştır taramalısını size saçıyodur..Aşağı tükürsen sakalll yukarı tükürsen bıyıkkk sağa dönsen sivilceee sola dönsen abzürt bir ize rastlarsınız.

Hayat o an dursa,siz alsanız elinize mendilinizi tey tey teyyy başlasanız halaya!

Sıkıldım sıkıldım bellidir yazılarımdan..

Geçen dönem bittiğinde kaçar adım,arkamı tutarak koştum memleketime..Zira daha fazla bişey girmesin diye!!Kötüydüm..Milleti düşünerek yaptığım işten benim zararlı çıktığım üstüne üstlük haketmişim gibi bir tavırla karşılaştığımda hiç ummadığım kişilerden bi tarafımda patladı tabi..Hatunun gönül şeysi için parçaladım kendimi,sevdiğim adamın karşısında abuk bir duruma düşmek zorunda kaldım yetmiyormuş gibi bunu bile bile yaptığım cevabımı aldım ve beter olayım ben durumuna getirildim.Hadi Merve dedim..Çekik gözlülerin dediği gibi bi tarafa giren şemsiye açılmazmış geç bunu...

Tüm umudum bu yaz aylarıydı.Adam gibi tatil yapamadım.Bi kaç gün nefsimi körledim sadece bu da yetmedi..Yeğenim oldu Allah'a şükür tek güzel olayım bu..Güzeller güzeli Tuana'm..Onun haricinde iğrenç bir tatil..Burun ameliyatım acım sızım cabası.

Şimdi bitiyor işte tatil..Amannn bitsin ya..Okul açılsın artık..Kendi evime kurulayım..Kızlarla yapılacak pis dedikodular var :))))) Gezicem eğlenicem içicem bilumum dibine vurucam herşeyin..Bu can sıkıntısının acısını Emet'te çıkarıcam..

Ha bi de duyumlarımdan benim herif pek bi yakışıklı olmuş,tarz yapmış falan filan..Öğretmendi hep takım elbise dolanıyodu.Sadece akşam dışarı çıktığımızda rahat kıyafetlerleydi.Şimdi askerlik çıkınca bu ara sivil takılmasından ötürüüü kendine gelmiş.Hoş ben hep beğeniyordum onu da..Millet anca anlamış içindeki cevheri:)) Ama yedirtmezler..Benim lan o...Her ne kadar kendisinin sevgilisi olsa da :)))) Sevgilisine boynum kıldan ince ama o olmayınca benim herifim:)) Arkadaş geçiniyoruz bu şekilde de pek iyi anlaşıyoruz.Pek düşünceli de yavrummm:)))) Napimm..Olmayacak bişey ama onunla vakit geçirmek hoşuma gidiyor.Eğleniyorum,mutluyum yanında ötesi yok..Zaten sevgili olsak şaşarım uzun zamandır aşk hayatım deniz seviyesinin altında.Ya ben isterim olmaz,ya da ben istemem.Bu ara biri var mesela ama umarım okumaz bu yazımıda:D ısınamadım..İyi hoş biri ama olmayınca olmuyorrrr...Napalım yaş 23 olmuşsa..Bunun daha 4 senesi var.Eğer o kritik 4 seneyi de böyle geçirirsem evde kaldığımın resmidir..O zaman kör topal buluruz birilerini:))


Ya nerden nereye geldim..Öyle işte canım sıkılıyor çok bu aralar..Zevk alamıyorum hiçbirşeyden..Blog harici tabi:))

Şarkı söylemek istiyorum efendim,sesim ne duyunca kaçılacak cinsten ne de hayran olunacak.Orta karar..Ki sizde duyamayacağınıza göre istediğim gibi çııığıırabilirimmm olllleyyy:D

Sevdan ile düştüm yaban elleree....Dalıp çıktım ateşlere külleree..Giyinde bir çarık gel ardım sıra dağlara yollara çöllere...

Diyardan diyara bir yol,sor beni yarim yarim..
Bul beni yarim yarim..
Gör beni yarim yarim..
Ah benii benii:)

Sen kalem ol ben de kağıt,yaz beni yarim yarim..
Çiz beniiii yarim yarimm...
Çöz beniii yarim yarimm..
Ah beniii...Beni..:)


Kurban olamm kalem tutan ellere...Dertli dertli name çalan tellere..Yanık yanık türkü diyen dillere,dağlara yollara çöllere...

Diyardan diyara bir yol sor beni yarim yarim..
Bul beni yarim yarim
Gör beni yarim yarim
Ah beniii benii..

Sen kalem ol ben de kağıt yaz beni yarim yarim...
Çiz beni yarim yarimm..
Çöz beni yarim yarim..
Ah beniiiii benii......

Lider Dediğin ...

Uzun zamandır Atatürk hakkında birşeyler paylaşmak istiyordum.Bugün Bloxoo'da yeni tanıştığım ve blogundaki biyografisini okuduktan sonra Kütahya'da okuyan biri olarak aynı zamanda toprak olarak kabul ettiğim bir Atatürk aşığı daha sevgili Kadir Sevin 'in hatırlatmasıyla bu bölüme daha önem vermem gerektiğini düşündüm.Özellikle ülkemizdeki durum ve vaziyeti göz önüne alırsak bu zamanlarda Atatürk'ün nasıl büyük biri olduğunu,öğrenmeye ihtiyacı olanların gözlerine soka soka göstermek istiyorum.Ve yine Kadir Sevin'nin güzel bir yazısını " Atatürk ve Sinema " okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum..

Lider Dediğin

Her şeyden önce

kim olduğunu bilmeli ve kendine guvenmelidir.

Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet bu doğrudur. Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben

zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Her kim olursa olsun insanlara değer vermeli

Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. - Mustafa Kemal ATATÜRK

ve mütevazi olmalıdır...

Bu ulusu ben değil içimizdeki ruh, damarımızdaki kan kurtarmıştır. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır.

Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve

asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Yeri geldi mi sıradan bir asker

Yeri geldi mi Başkomutan olmalıdır...

Memleketin ellide biri değil, her tarafı tahrip edilse, her tarafı ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Gerekirse Vatanı için canını vermelidir, verebilmelidir.

Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

ilkelerine ve sözlerine bağlı olmalıdır.

Ben toprak büyütme meraklısı değilim. Barış bozma alışkanlığım yoktur. Ancak sözleşmeye dayanan hakkimizin isteyicisiyim. Onu almazsam

edemem. Büyük meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay'ı alacağım. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getirmezsem

milletimin huzuruna çıkamam. Yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim, Yenilmem. Yenilirsem bir dakika yaşayamam - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Güvenilir ve samimi olmalıdır. Kalbinde ne varsa dilinden de o dökülmelidir.

Ben düşündüklerimi, sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda lüzumlu olmayan bir sözü kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir

adamım. Çünkü ben bir halk adamıyım. Ben düşündüklerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa, halk beni tekzip eder. Fakat

şimdiye kadar bu açık konuşmada halkın beni tekzip ettiğini görmedim. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Konuşmayı


ve dinlemeyi bilmelidir.

Lider dediğin

Sorumluluk almayı bilmeli

Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Astlarına ve dostlarına sonuna kadar güvenmeli

Benim için ordumuzun kıymetini ifadede ölçü şudur: Türk ordusunun bir kıtası muadilinin behemehal mağlup eder, iki mislini durdurur ve

tespit eder. - Mustafa Kemal ATATÜRK

ve başarıyı paylaşabilmelidir

Bir ulus, bir toplum yalnız bir kişinin çabası ile adımcık bile atamaz. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Hedefleri gibi

Zafer zafer benimdir diyebilenin, muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve muvaffak oldum diyebilenindir. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Benim sizden istediğim şey, yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman da, durmadan yürümek,

yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. - Mustafa Kemal ATATÜRK


Lider dediğin

Sevdaları gibi


Biz hayat ve istiklal isteyen bir milletiz. Ve yalnız ve ancak bunun için hayatimizi yok etmeyi göze alırız.- Mustafa Kemal ATATÜRK

Lider dediğin

ATATÜRK gibi OLMALI.

Büyüklük odur ki kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri asacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin. - Mustafa Kemal ATATÜRK

Öldü mü EFSANE olmalıdır !

Beni görmek demek ille de yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız bu yeter.

Mustafa Kemal ATATÜRK

17 Ağustos 1999/2009 Yıkılan Hayatlar ..

http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CFoto%20Haber%5C17%20A%C4%9Fustos%20Depremi%5C01.jpg


1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli Gölcük merkezli deprem. Mw ölçeğine göre 7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.

17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 konut, 42.902 işyeri hasar gördü. [3] Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.



Bu Vikipedi den alıntıladığım deprem hakkında kayıtlara geçen ve hepimizin bildiği sonuç.


10 sene geçti aradan..10..Dile kolay..Ve inanırmısınız bilmem her yıl bu gece o geceyi düşünerek içimi bir korku kaplar.Aynen şuanda olduğu gibi..Çeşitli şeyler yazıldı çizildi hep o gece hakkında.Hatta öyle iğrenç uydurmalar öyle aptalca depremi bile işlerine alet edenler olduki..

---


10 yıl önce o günün akşamı,annem babam ablalarım kardeşim yemek yerken ufacık birşeye o kadar çok gülmüştük ki,gözümüzden yaş gelinceye kadar yani.Sonra ufacık bir köpek geçti sokaktan ama feci uluyor.Hepimiz camlardaydık Allah Allah diye..Aslında ben böyle batıl şeylere inanmam ama o gün öyle denk geldi işte..Neyse,evimizi genişletiyorduk o sıra.Ablamla ben yemekten sonra ve gece 2 ye kadar eşyaları düzenlemek için durduk.Evin inşaat kısmında daha pencerede olmadığı için hırsız gelmesin diye suntayla kapatıyoduk ama açık olan kısım var ve ordan dışarsını görebiliyosun..Biz saat 2 gibi yattık ablamla.Ranzada yatıyoruz o aralar ve ranzada yatanlar bilirler en ufacık etkide sallanırlar.Bizimkide yalama olmuştu o ara zangır zangır titriyodu dokunsan..2 ranza var karşılıklı.Ben üste aşağıda erkek kardeşim altta diğer ranzanın üstünde küçük ablam altında da büyük ablam yatıyor..Yattığımızla kalktığımız bir oldu tabi.Aman Allahım bu ne sallantı.Annemin çocuklar kalkın kıyamet kopuyo sözlerini duyuyorum.Evet bu kıyamet gibi birşey olmalı yer yerinden oynuyor.Annem dua etmeye başladı bir yandan büyük ablam küçük kardeşimi kucaklayıp oturma odasına götürdü.Benim gözüm o an suntanın açık kaldığı ve dışarsının göründüğü yerden baktığımda bembeyaz olduğunu farkettim inanamadım.Duyduğum çığlıklar ve bi kaç düşüş sesinin birilerinin balkon ve pencerelerden atladığını belli ediyordu malesef.O an elimi tuttu ablam ve hızla aşağı çekti.Küçük ablam sarsıntıdan inemedi aşağı ben kardeşimin yanına geçtim.Sanki durur gibi oldu ama bu sefer dairesel bir biçimde döndürmeye başladı.Ben kafamı tutuyor ve Allahım ne oluyor diye idrak etmeye çalışıyordum.Kardeşim ağlıyor bende ağlıyorum.O an eski sürgülü kapmızı açtım.Şanslıydıkki açıldı..Salak ben..O an ki psikoloji işte.Terlik giyme sevdasına ışık olmayınca acaba bu çifti mi diye bakınıyorum bide.Hoş annemin sigara arama telaşını düşünürsek normal karşılıyorum o heyecanda..Merdivenlerden yarı çıplak insanların indiklerini görünce kendime geldim.Hepimiz çıktık dışarı ve en arka biz inmişiz.Sokağı bu kadar kalabalık görünce bunu kavradım.Akrabaların birbirini kontrol etmesi vs derken günün ışımasını bekledik.Cesur yürek ablam eve girdi haberleri izlemeye.O ve babam hariç zaten 10 gün boyunca kimse evde yatmadı.Haberde izlediklerimiz yüreklerimizi dağladı.Özellikle depremden 1-2 ay sonraydı sanırım İstanbula gittiğimizde Yalova dan geçerken neredeyse sahildeki evlerin hiç kalmadığını gördük.Çoğu evin iskelet şekli belli ama yoklar..yoook..İçim acıdı..Tanıdığım kişilerden yara alanlar ve hayatlarını kaybedenler oldu.Ve buna neden olan etkenlerin çoğu yine insan hatalarıydı!İnsanların çaldığı malzemelerden yapılan evler binlerce insanların canına mal oldu..Deprem elbet doğa olayı ama neden bir Japonyada bu şiddette bir depremde yaralar yada az hasarlarla atlatırken biz ağır bedeller ödüyoruz?Neden canımızı bir hiç gibi görüp cebimizi doldurmaya hayatın anlamı olarak görüyoruz?

Ahh..Ah bu bizim insan hayatını ucuz görmemizin acizliği!


Dilerim bu acılar bir daha yaşanmaz..Dilerim bunlardan ders alırız...

Tüm ülkemize ve bu acıyı yaşayanlara geçmiş olsun diyorum tekrar..Ve başımız sağolsun.

Pazar, Ağustos 16, 2009

Kurtalan Ekspres

Kurtalan Ekspres





Barış Manço'nun 1973 yılında kurduğu ve vefatına kadar birlikte çalıştığı grubudur. grup ismini; Haydarpaşa - Kurtalan hattında çalışan Kurtalan Ekspresi'nden almıştır.

Kurtalan Ekspres 1973'ten bu yana çeşitli kişilerle çalışmıştır. Başlangıçta Murat Ses, Ahmet Güvenç, Celal Güven, Ömür Gidel ile başlayan grup 1978'den itibaren Bahadır Akkuzu'nun katılımıyla devam etti. Yıllarca Barış Manço'nun orkestralığını yürütmüş olan bu grup, Barış Manço'nun vefat etmesi üzerine Cem Karaca'yla çalışmaya başlamıştır.

Kurtalan Ekspres, sahnelerde olduğu kadar, Manço'nun sunduğu TV programlarında da yer aldı.

Barış Manço vefat etmeden önceki dönemde çıkan kaset yapma fikri Barış Manço'nun vefatı nedeniyle ertelendi. En sonunda 2003 yılında "3552" adıyla kasetlerini piyasaya sürdüler. Fakat Mor Elbisen dışındaki hiç bir şarkısı beklenen ilgiyi görmedi.

Grup elemanları

Ahmet Güvenç Grubun bas gitaristidir. Şimdiye kadar Yeraltı Üçlüsü, Barış Manço, Cem Karaca ve Erkin Koray başta olmak üzere sayısız müzisyenle çalıştı. Berklee Jazz Akademisi mezunudur.

Eser Taşkıran Barış Manço'nun eski öğrencisi ve grubun klavyecisidir. Kendisi kardeşi Meltem Taşkıran'la kurduğu Egoist grubunda yer almıştır.

Bahadır Akkuzu Grubun gitarist ve şu andaki vokalidir. Kurtalan Ekspres'e 1978'de yıllarda katılmıştır. 6 Ağustos 2009 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu ne yazık ki yaşama gözlerini yummuştur.

Cihangir Akkuzu Grubun davulcusudur. Bahadır Akkuzu'nun kardeşidir.

Zaman içinde grupta bulunan elemanlar

* Davul: Ali Serdar (1971), Nur Moray (1971-1976), Hüdai Özgüder (1971-1972), Engin Yörükoğlu (1972-1974), Caner Bora (1974-1988) Hüseyin Cebeci (1988-1995),Cihangir Akkuzu

* Bas: Özkan Uğur (1971)(1972-1974)(1976), Mithat Danışan (1971-1972)(1974-1976), Ahmet Güvenç (1976-1988)(1991-

* Tumba: Celal Güven (1971-1988)

* Gitar: Fuat Güner (1971-1972)(1978), Ohannes Kemer (1971-1974)(1975)(1976-1977), Nezih Cihanoğlu (1972), Kirkor Kalender (1972), Mustafa Sarışın (1974), Nurhan Özcan (1974), Samim Boztaş (1975), Fehimen Uğurdemir (1976)(1980), Özkan Uğur (1978), Bahadır Akkuzu (1978-1985)(1986-2009)

* Flüt: Erdinç Avcı (1971-1972), Oktay Aldoğan (1974-1980), Serdar Ertürk (1980-1988)

* Klavye: Murat Ses (1972-1974), Yalçın Gürbüz (1975), Kılıç Danışman (1976-1977)(1978-1980), Ömür Gidel (1978-1985), Nejat Tekdal (1980-1982), Jean Jacques Falaise (1985-1986), Ufuk Yıldırım (1988-1996), Garo Mafyan (1988-1992), Elif Turhan (1991), Eser Taşkıran (1995-


http://www.pirpirim.net/files.php?file=kurtalan_mail.jpg




Musa Eroğlu & Gülay ... Mihriban..

Oyyy..oy..Az önce tesadüfen dinledim bi yerden..Bu türkü benim hep içimi acıtır..Neden bilmem..Musa babada güzel söylüyor hani..

İyidim ben ya..Niye sızladı ki şimdi kalbim...

"Her nesnenin bir bitimi var ama,aşka hudut çizilmiyor mihriban..."
Cidden..Aşka hudut çizilmiyor..Yok bir sınırı ve dizginleyicisi..



Cumartesi, Ağustos 15, 2009

Smiley ya da gülücük şeysi "açılımı"....

Hayatımız olmuş o işaretlerden..Hatta bazı zeka yoksunları ki bellidir kimlerin oldukları hiç sevmem bööööğğ...Ondan ibaret bir yaşantıları var..O küçük ama çok amaçlı(!??) işaretler olmasa ne ile anlaşılacaklarmış merak ediyorum doğrusu..Ha bende kullanırım,kullanmıyorum demem,bilen bilir..Ama kendinizi de bu kadar kaptırmayın yahu..Gerçek hayatta ne yapıyorsunuz? İşaretleri yanınızda mı taşıyorsunuz yahut ya ben bi işaret gösterip geleyim mi diyorsunuz? Neyse..Salak insanları konuşmaya gerek yok efendim..Ben burda bulduğum değişik o işaret,gülücük,smiley yada siz ne diyorsanız onların açılımını yapıcam yani bana ne ifade ediyo bu ifadeler.Bu ara da açılım moda ya,bende açacam anasını satayım..O konuyada değineceğim bir ara..

Netten arakladığım ve benimde arşivimde bulunan bi kaç yalan bi çok smiley..

Confused: Düşün düşün pohtur işin..
: Hadi barıştım lan ama can sıkıntısına..
: Güz gülleri gibiyim..Hiç bahar yaşamadım..Dırınırınınn..
:Pis sırıtmadır altında da mutlaka bir bit yeniği yatar..
: Bu da onun bi tarafımla gülüyorum halidir..
: light smiley..
:Benim gibi tripcanların sık kullandığı böö hali..
çok güldüm...: Aman melekem kavur balıkları tarzı hobaaacı şey..
Alkışlıyorum Seni...: Aman pek masum...
Mad: Aynı ben..
Kafalik: Umrum-dışı!:)


.
Bu grup,pandasal hareketler siz yorumlayın bunu da..













Bunlarda da şala şeysi..

:Doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce:P

:Bir iki hipne benle dalga geçiyor ifadesi..

:Biri bana depik atsın kendime geleyim hali..

: En sevdiklerimden biri..bende ohoh diye kayıtlıdır.Böyle pişkin böyle yürrüüü daş arabası diyen cins...

:Ders çalışmaya çalışıyorum..

:Ben öptümmü böyle öperim diyen ohh yarasın tarzı şey...

:Dıkınıyorum uleyn rahatsız etmeyin...

: Salak haller..

:Çok boş hareketler bunlar..

:Aklım karıştı ne demek istiyosun?

:Ulan bendeki bu şansı...

:Anne ben manyak oldum!

:Böyle iştahla yerim işte heheyyttt..

: Al sana benden bir aduuuket..

:Bu ne ter len hipppne diyen kadir inanır smileyi..

: Ruhumu dinlendiriyorum beee..



:Kızdırdın beni be geliyo kötek..

Confused: Ben hiç bi poh anlamadım yada boş boş konuşuyorum ifadesi..

Surprised: Adı üstünde oha denilecek vaziyetler..

Mr. Green:Hadi hadi şeker öptüm seni şeker..

:Aradım bulamadım lan idiot gibi bakma..






:Psikommmmm...

: Çok utandım lan...

:Moralman çöktüm..

:Bu da Pelikanın çok kullandığı bi ifadedir.;) yerine geçer ama ben sevmiyorum hihi:P


şaşı oldum: Delirdim ulaaaaaaaaaan...


http://img5.imageshack.us/img5/6641/78012621.gif: Kıyamamm..

http://img134.imageshack.us/img134/5108/111cr.gif: Nanik :D

http://img134.imageshack.us/img134/9397/cheekygirl.gif: Benim pislik yapmış halim

http://img174.imageshack.us/img174/4272/pro2.gif: rahatım dünyanın anasını satarım..

http://img207.imageshack.us/img207/6559/resim200805150126139.gif: Bu işte bi piiiiiclik var..

http://img21.imageshack.us/img21/2286/sahan.gif: işte benim ifadem..puuuuuu....


http://img5.imageshack.us/img5/39/sia.gif:Anlamı büyük..

http://img176.imageshack.us/img176/1315/827jh.png: En sevdiğim smiley diyebilirim..Bi hoşluk var ya..


Ay sıkıldım be..Neyse daha çok var yine paylaşırım ama bugünlük bu kadar..Ha alttaki o at sineğini de bilerek koydum mideniz bulansın diye hehe:P